Ajda Pekkan 'ın yaşı ve estetiği ile ilgili yapılan sığ esprilerden benim gibi siz de bunaldınız mı?

Zaten kendimizi yaşlı, çirkin, kusurlu hissettiren koca bir sistemin içinde yaşıyoruz. Bir de birbirimize bunu yapmasak? Özellikle kadınların hapsedildiği güzellik anlayışının yarattığı tahribatları hafifletmek adına yıllardır pek çok etkinlik ve makaleye imza attım. Ama zorbalık öyle şiddetli yayılmış durumda ki Ada Pekkan'a bile yapılıyor işte... 

Önceleri Ajda Pekkan'ın estetiklerinin çok fazla konuşulması, beni şu anlamda endişelendiriyordu. Acaba biz kadınlar Ajda Pekkan'ın büyüklüğünün aslında estetikleri ile alakalı değil, duruşu, yaşama gücü, sesi, spor yaparak bedenine iyi bakması, şıklığı gibi meziyetleri ile alakalı olduğunun farkında mıyız? O hiç estetik yaptırmasa da, ya da daha yaşlı görünse de yine aynı derecede saygı görürdü diye düşünüyorum. Nasıl ki kimse Sezen Aksu'dan 35 yaşında görünmesini beklemiyor ve onu söz ve besteleriyle, sesiyle seviyorsa, aslında aynı şey Ajda Pekkan için de geçerli. Ben de önceleri ne ihtiyacı var ki Ajda Pekkan'ın bunca estetiğe diye düşünüyordum. Sonra şunu fark ettim ki hepimiz kendi bedenimizden sorumluyuz ve tabi ki nasıl mutluysak öyle yaşamalıyız. Ayrıca instagramda, orda burda, bütün gün filtre ve photoshopla kendimizi bambaşka göstermeye çalışan bizler değil miyiz? Hakkımız var mı o zaman estetik yaptıranları eleştirmeye? Ama yine de şurda önemli bir ayrım var. Bazen toplum tarafından kabul görmek, beğenilmek adına dolgu, botoks derken, içimizdeki boşlukları dolgu ile doldurmanın mümkün olmadığını unutuyoruz. Belli bir kalıp ve estetik anlayışının dışında sevilmeyeceğimizi, değersiz görüleceğimizi sanıp, yanlış diyetler, estetikler ve ölüme varan yeme bozuklukları ile karşı karşıya kalıyoruz. Oysa nasıl ki fondoten yüzümüzdeki kırışıklığı anca geçici bir süre kapatabiliyorsa, aslında tüm bu güzellik çabamız da içimizdeki kırışıklığı anca geçici bir süre kapatıyor. Ruhumuzun kırışıklıkları ve yaraları aslında hiçbir kozmetik ile düzelmiyor. Bence Ajda Pekkan, kendi yaşında gibi gözükseydi de aynı takdiri ve saygıyı görürdü, çünkü üretiyor, çalışıyor, yaşıyor! Peki biz onun yaşında öyle görünebilecek miyiz? Bence asıl soru o değil. Bu: Biz onun yaşında hala onun gibi üretebilecek miyiz ?


Yorum Yaz